23 Kasım 2011 Çarşamba

Sağolun,bütün öğretmenlerim.

Annem ekonomik imkanları kısıtlı olan çocukların semtindeydi o zamanlar...Haftanın belirli günlerinde elleri dolu dönerdi okulundan..Kimi zaman sevgi dolu şiirler yazardı bu çocuklar..Kimi zaman da annelerinin yaptıkları el işleri çıkardı poşetlerden...Kimi zaman sanayide çalışan bir baba dualar ederdi telefonun diğer ucundan...
 
    Bazen öyle sahiplenirdi ki kıskanırdım...

Hasan'ı "cep harçlığı" olmadan yollarlardı sınıfına,annem harçlıksızdı.
       Fatma,içine kapanık bir kızdı,annem içine kapanırdı.
                   Ömer,matematikten hiç anlamazdı,annem cebirden sınıfta kalırdı.

Ben işte o zaman,öğretmenliğin kutsallığını anladım."Eti senin kemiği benim" diyen veliyi anladım."Öğretmenim siz benim öteki annemsiniz" diyen çocukları anladım.
Şimdi o ilkokul öğrencileri,üniversite çağında birer yetişkin oldular...O ışıldayan gözleriyle öğretmenlerine gurur tablolarını sundular...Annemin yüzündeki tebessüm gerçekten görülmeye değerdi...
Annem ve daha nice emektar öğretmen...Güzel ülkem de başka türlü kalkınamaz zaten...Sizler olmadan ne bu el kalem tutar,ne ağız konuşur,ne gönül bu denli şevkle atar..Sağolun,bütün öğretmenlerim.


                                                                                        Ezgi C.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder