Müjdat Gezen’in yazdığı ve yönettiği oyun “ 1881- ” , Ulu önderin yaşamından
bilinmeyenleri su yüzüne çıkarıyor, kahkaha ve göz yaşını art arda yaşatıyor.
Oyun çok konuşuldu, konuşulmaya devam ediyor. Biletler satışa açıldığı gibi
tükeniyor. Bendeniz izleme şerefine nail olanlardanım. Başrol Ali ile konuştuk,
güzel bir röportaj çıktı meydana… Buyrun okuyun!
1.Ali Aziz Çölok, bize kısaca kendinden bahseder misin?
1978 yılında İzmir'de doğdum. İlkokul, ortaokul ve liseyi TED Ankara
Koleji'nde bitirdikten sonra Bilkent Üniversitesi Tiyatro Bölümü'nü kazandım ve
2002 yılında mezun oldum. Sonrasında bir yandan Ankara Devlet Tiyatroları'nda
oyunculuk yaparken bir yandan da yine Bilkent Üniversitesi'nde 'ses ve konuşma'
üzerine yüksek lisans yaptım. 2006 yılında İstanbul'a taşındım. O zamandan beri
de Bakırköy Belediye Tiyatroları'nda konuk oyuncu olarak görev yapıyorum.
Tiyatronun yanı sıra bazı televizyon dizilerinde ve reklam filmlerinde rol
aldım. En son oynadığım uzun soluklu dizi ATV’ de yayınlanan Aşk Bir Hayal.
Bunun yanında geçen sene ilk sezonunun son iki bölümü İstanbul'da çekilen
Missing adlı Amerikan dizisinde Ashley Judd ve Sean Bean gibi oyuncularla
beraber kamera karşısına geçme şansına kavuştum. Oyunculuğun yanı sıra ilk
albümü önümüzdeki haftalarda yayımlanacak olan Korkuluk adlı alternatif rock
projesinde basgitar çalıyorum. Ayrıca diksiyon ve oyunculuk eğitmenliği de
yapıyorum.
2.Müjdat Gezen'in yazıp yönettiği bir
oyunun ve böyle bir kadronun içinde olmak senin için neler ifade ediyor?
Müjdat Gezen her şeyi ince eleyip
sık dokuyan ve detaylara çok önem veren biri. 1881- oyunu için de çok büyük
emek verdi ve büyük fedakârlıklarda bulundu. Hem bu emeğe olan saygımdan, hem
de Mustafa Kemal Atatürk gibi bir kişiliği canlandırıyor olmanın öneminden
ötürü omuzlarımdaki yük son derece büyük. Bu role layık görüldüğüm için onur
duyuyorum ve bunu elimden gelen en iyi şekilde başarmak için çok çalışıyorum.
Ekibimiz genellikle genç oyunculardan oluşuyor. Hatta bu oyun, bir kısmının ilk
sahne deneyimi. Tecrübe eksikliğine rağmen amatör ruhlarıyla ve mesleğe olan
saygılarıyla çok zor bir işin altından başarıyla kalkıyorlar. Hepsiyle gurur
duyuyorum. Bence bu oyunun gerçek yıldızları onlar.
3.Tarihi bir kişiliğe hazırlanırken
nelerden faydalandın, rol model aldığın bu rolde başka oyuncular var mı? Role
girme sürecin de meşakkatliydi yanılmıyorsam...
Oyunun finalinde yaptığı konuşmada
da belirttiği gibi Müjdat Hoca bu oyunun yazım sürecinde on bin sayfayı aşan
kitap ve doküman okumuş. Dolayısıyla benim en büyük kaynağım bizzat Müjdat
Gezen oldu. Sorduğum her soruya doyurucu bir cevap aldım ve beni kusursuz
yönlendirdi. Atatürk rolü canlandırıldığı her sefer ilgi odağı olmuş ve birçok
insan tarafından izlenmiştir. Fakat ben bunlardan ziyade, orijinal video ve ses
kayıtlarından ve O'nun hakkında okuduklarımdan yola çıkarak hazırlanmayı tercih
ettim. Bu süreçte sanırım beni en çok zorlayan şey Atatürk'ün otoriter ve
buyurgan tavrını yakalamak oldu. Ali Aziz Çölok ve Mustafa Kemal Atatürk'ün
taban tabana zıt oldukları en önemli nokta belki de bu. Benim hayatımda
emir kipi yoktur; yumuşak biriyim. Atatürk ise konumundan ve dönemin
gerçeklerinden dolayı çoğu zaman son derece sert ve keskin olmak zorunda
kalmış. Benim için Atatürk, çelik bir zırhın sarmaladığı yumuşacık bir
yürektir. O çelik zırhı giymeyi başardığım an işin büyük kısmını halletmiş
oldum.
4.Günümüzde özel tiyatroların kaynak
bütçe konusunda yasadığı sıkıntılar malum. Sizin oyununuzda sponsorsuz, yani kendi
çabalarınızla var ediyorsunuz. Nasıl altından kalkabiliyorsunuz?
Bazı idealler vardır, uğrunda para
kaybetmeye değer. Müjdat Bey'in sürekli söylediği şey, Müjdat Gezen
Tiyatrosu'nun bu oyunu kar etmek için sahnelemediğidir. Ortada savunulması
gereken ve maalesef günümüzde çoğu insanın savunmaktan korktuğu gerçekler var.
Tiyatronun misyonu, söylenmeyeni söylemek, unutulanları hatırlatmaktır. Müjdat
Gezen de tam olarak bunu yapmaya çalışıyor. Bunun yanında, seyircinin oyuna
ilgisi çok büyük. Daha Aralık ayında olmamıza rağmen, Mart'a kadar olan
biletler neredeyse tamamen tükenmiş durumda. Bu büyük destek de yükü bir nebze
hafifletiyor.
5.Seyircilerin, izleyen yakınlarının
performansına reaksiyonu nasıl?
O kadar güzel yorumlar alıyorum
ki... Oyunlardan sonra tebrik etmek için bekleyenler, Twitter gibi sosyal ağlar
üzerinden kutlayanlar beni çok mutlu ediyor. Ankara turnemizde seyircilerimiz
arasında eski cumhurbaşkanımız Sayın Ahmet Necdet Sezer ve eşi Semra Sezer de
vardı. Oyundan sonra beni yürekten tebrik ettiler. Semra Hanım sarılıp öptü ve
bana, "Atatürk'üm benim." dedi. Nasıl kıvanç duyduğumu anlatamam.
Yakınlarıma gelince, eşim ve annem benim zaten en büyük destekçilerim. Onları
gururlandırdığım için de büyük mutluluk duyuyorum. Annem Elif Türkan Çölok,
Türk tiyatrosunun önemli isimlerindendir. Beni her zaman tarafsız bir gözle
izler ve sahnede beğenmediği bir şey olursa hiç gözümün yaşına bakmadan
eleştirmekten çekinmez. Bu sebeple, beğenisi benim için çok önemli.
6.Dizi, sinema, kısa film gibi diğer
alanlarda işlerin var mı, yer almak istediğin projeler olacak mı?
Daha önce bahsettiğim gibi tiyatrodan vakit kaldıkça dizi projelerinde yer
alıyorum. Şimdiye kadar hiç bir sinema filminde oynamadım ama bunu gerçekten
çok istiyorum. Bu sezon 1881-'in yanı sıra, Bakırköy Belediye Tiyatroları'nın
Külhanbeyi Müzikali adlı oyunuyla da sahneye çıkmaya devam ediyorum. Üzerine
bir de öğretmenlik eklenince bazı günler uykuya bile zaman kalmıyor. Ama
gelecek seneden itibaren kamera önüne daha fazla zaman ayırmayı planlıyorum.
Gelecek olan tekliflere de bağlı tabi bu.
7.Medya Alemi hakkındaki görüşlerini
alalım...
Dijital
çağda bu denli bilgi kirliliği içindeyken dürüst ve seviyeli haber yapmanın
önemi büyük. Medya Alemi'nin kaliteli çizgisini koruyacağına inanıyorum. Yayın
hayatınızda başarılar dilerim.
8.Son olarak aşağıda yazacağım kelimeler
senin için ne ifade ediyor, bir iki kelimeyle...
Atatürk...
İnanç, azim, zekâ.
Sahne...
Özgürlük.
İstanbul...
Bir okyanus. Güzel ama tehlikeli.
Aile...
Mutlak huzur.
Beyaz
perde... Heyecan, özlem.
Para...
Hükmü altına girmemeli.