9 Aralık 2013 Pazartesi


Eray Türk Röportajı 
Hayata tutkuyla sarılan genç bir oyuncu... "Durmak" onun için ölmek demek kısacası. Gelin bu sohbete ortak olun, hikayesi bir çoğumuza ilham olacak cinsten.
Röportaj 01 Aralık 2013
 
Eray Türk Röportajı
Hayata tutkuyla sarılan genç bir oyuncu...

"Durmak" onun için ölmek demek kısacası.

Gelin bu sohbete ortak olun, hikayesi bir çoğumuza ilham olacak cinsten.

Ekşi sözlükte senin hakkında girilen bir entry de; yaşam öyküsü Kurtlar Vadisi'ndeki Yıldırım karakteri kadar eğlenceli değilmiş yazıyor. Bir haber sitesinde de çocukluğunla ilgili pek hüzünlü bir hikaye var nedir bunların aslı astarı ?

O olay şöyle gelişti.Ben lisedeyken futbolcu olduğum için transfer edilecektim. Fakat kulüp lisansımı vermedi. Bende rahmetli  gazeteci Savaş Ay'a mail attım. Sporla ilgili durumumu belirttim haber olması için. Fakat olay çok dramatik bir hale getirildi. Öğretmeni büyüttü,  üvey annesi istemedi, ailesiyle görüşmüyor gibi dramatize eden şeyler yazıldı.  Bunlar tabi ki doğru değil. Sadece toy bir adamdım, cevaplarımın ne yöne çekilebileceğini düşünemedim.

Yani yazılarda bahsedildiği gibi ailende büyük çapta parçalanmalar yaşanmadı...

Parçalanma derken.. işte annemle babam ayrıldı. ama onlarla görüşmeye tabi ki devam ediyorum.

Vay inanılmaz derecede çarpıtılmış o zaman. Bende Müge Anlı' nın programında Eray'ı neden göremedik diye düşünmeye başlamıştım....

Tabi canım aynen öyle. Hatta yanlış hatırlamıyorsam o dönemlerde benzer formatta bir programdan aramışlardı beni :)

Çevrende dost acı söyler kontejyanından kimler  yararlanıyor? Ya da var mıdır öyle büyüklerin eleştirilerini dikkate aldığın?

Ben yaşayarak öğrenen biri olduğumu düşünüyorum. Tabi yeri geliyor fikirlerine danıştığım dostlarımda oluyor ama genel olarak kendi doğrularım var. Eleştirileri bir süzgeçten geçirip kendi yolumu kendim çizmeye çalışıyorum sözün özü.

Bu süreçte kendinle ilgili pişmanlıkların var mı ? Keşkelerin...

İnsanoğlunun nerden bakmak istediğiyle alakalı bir durum bu. Ben eğer hayata "keşke" penceresinden bakarsam,  yığınlarca cevabım olur bu soruya. Ama benim hayatımda bu pencereye genel olarak yer yok. Yaptım ve karşılığı neyse onu yaşadım. Mesela yaptıklarım şu an bu röportajla seni benim karşıma çıkardı. Belki bir takım hatalarım olmuştur ama dediğim gibi bedeli neyse ödedim.

O hataları alayım o zaman senden..

Öğrencilik dönemi biraz konsantrasyon eksikliğim vardı. Ergenlikte bir yandan tabi.. Kafam bu tip işlerle meşguldü... İşte o dönem dersleri ihmal etmek bir hataydı... Ama çabuk toparlandığımı ve motivasyonu sağladığımı düşünüyorum.




"İSTERİM Kİ HAYATIMIN SON NOKTASINI BİR DENİZ KENARINDA KOYAYIM"

Seni motive eden şeyler neler?

Sporu hayatımdan hiç çıkarmadım mesela.. Sporun her türlüsü hayata olumlu bakmamı sağlıyor. Sadece güçlü kılmakta değil, yalnız yapılan vakitlerde kendimle baş başa kalarak hayata daha anlamlı bakıyorum. Sahilde yalnız yürüdüğüm  ya da koştuğum vakitlerde aslında hayata karşı da bak yalnızım ama huzurluyum birilerine ya da bir şeye bağlı kalmak durumunda değilim mesajı veriyorum.

Bir diğeriyse okul hayatım. Aslında genel olarak öğrenmenin verdiği hazlar. Tiyatro eğitimim sonrası  Radyo-TV üzerine devam eden yüksek lisansım . Aklımda olan Psikoloji üzerine doktora hayalim. Hem işim hem de insanlar üzerine  derinleşebilmek adına sürekli bir bilgi akışı da beni motive ediyor.

Son 2 yıldır üzerinde yoğunlaştığım bir diğer tutkum fotoğraf. Aslında hep aklımda olan bir şeydi fotoğraf çekmek.  Ama görmekle bakmak arasındaki farkı anlamak sonraları oldu. Bir gün dedim ki Eray hazırsın çek artık. İyi de oldu ki bu sene Bodrum Kalesi'nde çocuklar yararına bir sergi açtım "Denizden Gelen" isminde.

Ve tabii ki  'deniz'.  Denizin sesi, kokusu kendimi daha çok hissetmemi sağlıyor.  İsterim ki hayatımın son noktasını bir deniz kenarında koyayım.

Kurtlar Vadisi'nde oynadığın Yıldırım karakteriyle bir anda tanınınca ne oldum delisi oldun mu?

Hiçbir zaman ne oldum delisi olmadım. Öyle bir adam olacağımı da hiç düşünmüyorum. Ben paylaşmanın, bir yolda ilerlemenin ne demek olduğunu biliyorum.
Bunlar güzel şeyler. İşim gereği insanlar gelip fotoğraf çektirmek istiyorlarsa bu bir ödüldür. Herkese nasip olabilecek bir durum olmadığı için şükretmem gerekiyor.

Diziden ilk kazandığın parayı nereye harcadın?

Dizi için gittiğim görüşmelerde telefon hattım kontörlüydü. Bayağı sıkıntı yaşattı. Bende ilk elime geçen parayla hattımı faturalıya çevirdim:)

Ardından Muro, Rina filmleri ve Yahşi Cazibe dizisi.. Yahşi Cazibe'deki rolün pek uzun soluklu olmadı sanırım...

Ben o dizide 20 bölüm oynadım. Dizi devam etti ama senaryoda değişiklikler yapılmak istendi. Bizde yanılmıyorsam 5 kişi ayrılmak durumunda kaldık. Neden değişiklik yapıldı onu da bilmiyorum.  Akabinde TRT'de 'Elde Var Hayat' dizisinde konuk oyuncu olarak 10 bölüm Azeri bir karakteri canlandırdım.  En son  'Herşey Yolunda Merkez' dizisinde Karadenizliydim. Geçtiğimiz ayda  Ordu'nun Fatsa ilçesinde bir sinema filmi çektik. Kasaba hikayesinde Terzi Sefer karakteriyle Şubat gibi izleyicilerle buluşuyorum.
Hmmmm. Farklı farklı şiveler yapıyorsun. Kiminin üzerinde çok sakil duruyor Karadenizlilik ya da Azeri lehçesi.. Nasıl hazırlanmak lazım?

O bölgenin dizilerini ve filmlerini muhakkak elden geçirmek gerekiyor. Şive kitaplarından çalışmakta bir yöntem. Birde benim çevremde Diyarbakırlısı da, Egelisi de olduğu için gözlem yapma fırsatım oluyor.

Özel hayatın ? Kadınlar :)

Kadınlar derken genel olarak bütün kadınlarla mı ilgiliyim anlamında ? :)  Şaka bir yana özel hayatımda bir kız arkadaşım var. Güzel gidiyor.. Keyifli.. O da medya sektöründe çalışıyor.

İçinden söylediğin mottoların var mı ? Seni ayağa kaldıran, güçlendiren... Gerçi içinden diyorum adı üstünde bana söyledikten sonra değiştirmelisin :)

Bu bir yol bazen düşer, bazen kalkarsın.  Önemli olan neden düştüğüm değil nasıl kalktığımdır benim için. Bir diğeri ise; hayat yelpazen hep açık ve seni serinletiyor olmalı ki bunun içinde sen çalışmalısın.

Yurt sınırlarını aşınca da seni tanısınlar ister misin peki?

Tanınmak temalı bakmıyorum tabi. Ama yapmak istediğim başka işler de var.  Mesela bir atölye açmak istiyorum. Farklı sanat aktivitelerinin ve edebi söyleşilerin gerçekleştiği. Fikirlerin kaynaşma noktası olabilir. Üretime baş koyan gençlerin gelip hep beraber etkinlikte bulunmasını isterim. Bu gibi projelerin tanınması güzel olur.

Serbest kürsü soruları geliyooor !

En son ne zaman kime yalan söyledin?

Okulda geç kaldığım dersin hocasına beni rektörlükten çağırmışlardı dedim.

Kadında seni ilk ne cezbeder?
Gülüşü cezbeder. Ama bunun altında bir ironi var. Samimiyetle gülüyorlarsa eğer o hayata pozitif bakıyordur . Samimi bir gülüş diyelim.

O olmadan asla dediğin?
Deniz..

En sivri hareketin?
Ortamdaki huzursuzluğumu çabuk belli eden bir tipim. Birinden iyi elektrik almamışsam ama yanında kalmam gerekiyorsa duramam orda, kalkar giderim.

Şu an ruh halin nedir?
Şu an ruh halim çeşitli. Bir tarafı keyifli, bir tarafı düşünceli, bir tarafı endişeli ben ortaya karışık sundum.

Röportaj : Ezgi Cengiz | iyimedya.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder