6 Ekim 2011 Perşembe

Kazasız belasız gelin inşallah.

 --Kadın sürücü fren yerine gaza basıyor,karşıdan geçmekte olan 14 yaşındaki küçük kız ağır yaralanıyor,ambulans yetişene(!) kadar da hayatını kaybediyor.Dikkatsiz sürücü tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.--
   Ülkemizde son 3 yıl içerisinde 20 bine yakın kişi,trafik kazalarında hayatını kaybetti.Durum gerçekten içler acısı.Hal böyleyken,bu nedir yine arkadaş! Akıl almaz dikkatsizliğe mi,sürücünün "kadın" olduğu vurgusuna mı,gencecik bir yavrunun gidişine mi,ambulansın yetişememiş olmasına mı..hangisine yanalım,ah vah edelim? Ha bide tutuksuz yargılamaya bayılır bizim adaletimiz.Ne diyelim,ölenle olana çare yok!.Toprağı bol,mekanı cennet olsun genç arkadaşımızın.Bu yazıyı içinizi karartmak,size gam,keder yüklemek için yazmadım elbet.Haberi sindirmenin ardından (ki ne kadar acı) aklıma şu soru takıldı."Kadınların trafikle alıp veremediği nedir?"
  Kendimde dahil olmak üzere,o direksiyonla başbaşa kaldığım zamanlarda istemsiz olarak ayrı bir misyon yüklüyorum kendime.Sakınan göze çöp batar misali iç sesim "Dikkat et Ezgi" dedikçe soğuk terler boşalıyor yavaştan.Feminist damarım bu alanda tutmuyor ne yazık ki.Çünkü kim ne derse desin,arabaları erkekler kadar "uzuv"dan sayamıyoruz.Adamlar daha bebek yaşta baba kucağında öğreniyor ne varsa.Ki ben kendi dayımdan biliyorum,oturturdu kucağa oğlanı,tut bakalım vitesi,bas bakalım kornaya,düüdüt de bakalım....
  Tabi ki şoförlüğü usta dediğimiz kadınlar da var,yok değil.Ne mutlu ki artık taksi ya da kamyon koltuğunda mesleğini layıkıyla yürütenleri görüyoruz.Takdir edilmesi gereken ve günümüz şartlarında zor da bir durum.
  Neyse...Gözünüz yollarda,hızınız asgarilerde olsun diyorum.Yazımı noktalıyorum:))


                                                                                         Ezgi C.
       
     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder