12 Aralık 2012 Çarşamba

"1881- " oyunun başrölü Ali Aziz ile su gibi akan bir röportaj



Müjdat Gezen’in yazdığı  ve yönettiği oyun  “ 1881- ” , Ulu önderin yaşamından bilinmeyenleri su yüzüne çıkarıyor, kahkaha ve göz yaşını art arda yaşatıyor. Oyun çok konuşuldu, konuşulmaya devam ediyor. Biletler satışa açıldığı gibi tükeniyor. Bendeniz izleme şerefine nail olanlardanım. Başrol Ali ile konuştuk, güzel bir röportaj çıktı meydana… Buyrun okuyun!

1.Ali Aziz Çölok, bize kısaca kendinden bahseder misin?

1978 yılında İzmir'de doğdum. İlkokul, ortaokul ve liseyi TED Ankara Koleji'nde bitirdikten sonra Bilkent Üniversitesi Tiyatro Bölümü'nü kazandım ve 2002 yılında mezun oldum. Sonrasında bir yandan Ankara Devlet Tiyatroları'nda oyunculuk yaparken bir yandan da yine Bilkent Üniversitesi'nde 'ses ve konuşma' üzerine yüksek lisans yaptım. 2006 yılında İstanbul'a taşındım. O zamandan beri de Bakırköy Belediye Tiyatroları'nda konuk oyuncu olarak görev yapıyorum. Tiyatronun yanı sıra bazı televizyon dizilerinde ve reklam filmlerinde rol aldım. En son oynadığım uzun soluklu dizi ATV’ de yayınlanan Aşk Bir Hayal. Bunun yanında geçen sene ilk sezonunun son iki bölümü İstanbul'da çekilen Missing adlı Amerikan dizisinde Ashley Judd ve Sean Bean gibi oyuncularla beraber kamera karşısına geçme şansına kavuştum. Oyunculuğun yanı sıra ilk albümü önümüzdeki haftalarda yayımlanacak olan Korkuluk adlı alternatif rock projesinde basgitar çalıyorum. Ayrıca diksiyon ve oyunculuk eğitmenliği de yapıyorum.

2.Müjdat Gezen'in yazıp yönettiği bir oyunun ve böyle bir kadronun içinde olmak  senin için neler ifade ediyor?

Müjdat Gezen her şeyi ince eleyip sık dokuyan ve detaylara çok önem veren biri. 1881- oyunu için de çok büyük emek verdi ve büyük fedakârlıklarda bulundu. Hem bu emeğe olan saygımdan, hem de Mustafa Kemal Atatürk gibi bir kişiliği canlandırıyor olmanın öneminden ötürü omuzlarımdaki yük son derece büyük. Bu role layık görüldüğüm için onur duyuyorum ve bunu elimden gelen en iyi şekilde başarmak için çok çalışıyorum. Ekibimiz genellikle genç oyunculardan oluşuyor. Hatta bu oyun, bir kısmının ilk sahne deneyimi. Tecrübe eksikliğine rağmen amatör ruhlarıyla ve mesleğe olan saygılarıyla çok zor bir işin altından başarıyla kalkıyorlar. Hepsiyle gurur duyuyorum. Bence bu oyunun gerçek yıldızları onlar.

3.Tarihi bir kişiliğe hazırlanırken nelerden faydalandın, rol model aldığın bu rolde başka oyuncular var mı? Role girme sürecin de meşakkatliydi yanılmıyorsam...

Oyunun finalinde yaptığı konuşmada da belirttiği gibi Müjdat Hoca bu oyunun yazım sürecinde on bin sayfayı aşan kitap ve doküman okumuş. Dolayısıyla benim en büyük kaynağım bizzat Müjdat Gezen oldu. Sorduğum her soruya doyurucu bir cevap aldım ve beni kusursuz yönlendirdi. Atatürk rolü canlandırıldığı her sefer ilgi odağı olmuş ve birçok insan tarafından izlenmiştir. Fakat ben bunlardan ziyade, orijinal video ve ses kayıtlarından ve O'nun hakkında okuduklarımdan yola çıkarak hazırlanmayı tercih ettim. Bu süreçte sanırım beni en çok zorlayan şey Atatürk'ün otoriter ve buyurgan tavrını yakalamak oldu. Ali Aziz Çölok ve Mustafa Kemal Atatürk'ün taban tabana zıt oldukları en önemli nokta belki de bu. Benim hayatımda emir kipi yoktur; yumuşak biriyim. Atatürk ise  konumundan ve dönemin gerçeklerinden dolayı çoğu zaman son derece sert ve keskin olmak zorunda kalmış. Benim için Atatürk, çelik bir zırhın sarmaladığı yumuşacık bir yürektir. O çelik zırhı giymeyi başardığım an işin büyük kısmını halletmiş oldum.

4.Günümüzde özel tiyatroların kaynak bütçe konusunda yasadığı sıkıntılar malum. Sizin oyununuzda sponsorsuz, yani kendi çabalarınızla var ediyorsunuz. Nasıl altından kalkabiliyorsunuz?

 Bazı idealler vardır, uğrunda para kaybetmeye değer. Müjdat Bey'in sürekli söylediği şey, Müjdat Gezen Tiyatrosu'nun bu oyunu kar etmek için sahnelemediğidir. Ortada savunulması gereken ve maalesef günümüzde çoğu insanın savunmaktan korktuğu gerçekler var. Tiyatronun misyonu, söylenmeyeni söylemek, unutulanları hatırlatmaktır. Müjdat Gezen de tam olarak bunu yapmaya çalışıyor. Bunun yanında, seyircinin oyuna ilgisi çok büyük. Daha Aralık ayında olmamıza rağmen, Mart'a kadar olan biletler neredeyse tamamen tükenmiş durumda. Bu büyük destek de yükü bir nebze hafifletiyor.

5.Seyircilerin, izleyen yakınlarının performansına reaksiyonu nasıl?

O kadar güzel yorumlar alıyorum ki... Oyunlardan sonra tebrik etmek için bekleyenler, Twitter gibi sosyal ağlar üzerinden kutlayanlar beni çok mutlu ediyor. Ankara turnemizde seyircilerimiz arasında eski cumhurbaşkanımız Sayın Ahmet Necdet Sezer ve eşi Semra Sezer de vardı. Oyundan sonra beni yürekten tebrik ettiler. Semra Hanım sarılıp öptü ve bana, "Atatürk'üm benim." dedi. Nasıl kıvanç duyduğumu anlatamam. Yakınlarıma gelince, eşim ve annem benim zaten en büyük destekçilerim. Onları gururlandırdığım için de büyük mutluluk duyuyorum. Annem Elif Türkan Çölok, Türk tiyatrosunun önemli isimlerindendir. Beni her zaman tarafsız bir gözle izler ve sahnede beğenmediği bir şey olursa hiç gözümün yaşına bakmadan eleştirmekten çekinmez. Bu sebeple, beğenisi benim için çok önemli.

6.Dizi, sinema, kısa film gibi diğer alanlarda işlerin var mı, yer almak istediğin projeler olacak mı?

Daha önce bahsettiğim gibi tiyatrodan vakit kaldıkça dizi projelerinde yer alıyorum. Şimdiye kadar hiç bir sinema filminde oynamadım ama bunu gerçekten çok istiyorum. Bu sezon 1881-'in yanı sıra, Bakırköy Belediye Tiyatroları'nın Külhanbeyi Müzikali adlı oyunuyla da sahneye çıkmaya devam ediyorum. Üzerine bir de öğretmenlik eklenince bazı günler uykuya bile zaman kalmıyor. Ama gelecek seneden itibaren kamera önüne daha fazla zaman ayırmayı planlıyorum. Gelecek olan tekliflere de bağlı tabi bu.

7.Medya Alemi hakkındaki görüşlerini alalım...

Dijital çağda bu denli bilgi kirliliği içindeyken dürüst ve seviyeli haber yapmanın önemi büyük. Medya Alemi'nin kaliteli çizgisini koruyacağına inanıyorum. Yayın hayatınızda başarılar dilerim.

8.Son olarak aşağıda yazacağım kelimeler senin için ne ifade ediyor, bir iki kelimeyle...

Atatürk... İnanç, azim, zekâ.

Sahne... Özgürlük.

İstanbul... Bir okyanus. Güzel ama tehlikeli.

Aile... Mutlak huzur.

Beyaz perde... Heyecan, özlem.

Para... Hükmü altına girmemeli.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder